Barbaros Hayrettin Paşa gerçek adıyla Hızır Reis 1478-1546 yılları arasında yaşamış kaptan-ı derya unvanına sahip Osmanlı İmparatorluğunun ilk kaptan paşası olarak tarihte önemli bir yer edinmiştir. Hızır Reis’e verilen Hayreddin ismi “dinin hayırlısı” anlamına gelmektedir. Dönemin padişahı Yavuz Sultan Selim devlete yönelik yaptığı hizmetlerden dolayı Hayreddin Paşa’yı bu isimle onurlandırmıştır. Kendisine verilen namı diğer “Barbaros” lakabı ise İtalyancadaki “kızıl sakal” anlamı taşıyan “barba rossa” dan gelmektedir.
Hayatı

(D. 20 Ağustos 1477, Midilli – Ö. 4 Temmuz 1546, İstanbul) Barbaros Hayreddin Paşa, Vardar Yenicesi’nden gelen Yakup adlı bir sipahinin oğlu olarak Midilli’de doğmuştur. Genç yaşta kardeşi ile beraber yaptığı deniz ticareti sırasında, Ege Denizi’nde Rodos Şövalyeleri tarafından alıkoyulan ve tutsak düşen Hızır Reis, serbest bırakıldıktan sonra bu olayın etkileriyle korsan olmaya karar vermiştir. Kardeşi İlyas ise bir süre daha tüccarlığa devam ettikten sonra Hızır Reis’e katılmıştır. İlk seferlerini Akdeniz kıyılarına yaptığı akınlarla gerçekleştiren Hızır Reis ve Ağabeyi Oruç Reis, burada büyük ganimetler elde etmiştir. İki kardeşin çıktığı bu deniz akınlarında ortaya çıkan başarıları bütün Akdeniz’de duyulmaya başladı. Hızır Reis ve Oruç Reis, Tunus Sultanı Muhammed ile bir anlaşma yaparak, Tunus’ta bulunan Halkü’l-Vaâd liman kalesini kullanmaya başladı. Bu anlaşmanın ardından akınlardan elde edilen ganimetlerin beşte birini sultana veren iki kardeş, kalan ganimetleri ise Tunus pazarında satıyorlardı.
Hızır Reis ve Oruç Reis, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’e 1516 yılında ele geçirdikleri ganimet dolu bir gemiyi Piri Reis gözetiminde göndermiştir. Bunun üzerine padişah iki kardeşe verdikleri desteğin ardından çeşitli hediyeler göndermiştir.
Osmanlı Devletinin Hükmüne Girdi
1516’da ağabeyleri İshak’ın da kendilerine katılmasının ardından Oruç Reis ve Hızır Reis İspanyol karşıtı bir grup tarafından Cezayir’e yerleşti. Şehrin önemli idarecilerinin ölümünü üstlenen kardeşler, devamında İspanyollar ve Cezayir’de tekrar hüküm sürmek isteyen Araplar ile olan bir savaşın içine girdiler. Bu savaş Oruç Reis ağabeyleri olan İshak Reis’in ölümü ile sonuçlandı. Himayesinde yer alan gönüllü kuvvetlerle daha fazla ilerlemeyeceğini anlayan Hızır Reis, İstanbul’a yolladığı elçilerle Osmanlı devletinin hükmüne girdi.
1532 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Alman seferi sırasında, Ceneve Cumhuriyetinin en büyük denizcilerinden olan Andrea Doria’nın Yunan yarım adası olan Mora kıyalarına saldırması, Sultan Süleyman’ı güç duruma düşürdü. Kanunu Sultan Süleyman olayın hemen ardından Hızır Reis’e İstanbul’a gelmesi için çağrıda bulunmuştur. Yıl 1533’ü gösterdiğinde Hızır Reis, Osmanlı donanmasının başına geçmiş ve burada kaptan-ı derya unvanına sahip olmuştur.
Hızır Reis, namı diğer Hayreddin Paşa 1534’te Akdeniz’de sefere çıktı. İlk olarak İtalya kıyılarına çıkarmalar düzenleyip Tunus’u ele geçirdi. Ancak, ertesi yıl Cenevirli Andrea Doria komutasındaki haçlı donanması Tunus’u Osmanlı topraklarının egemenliğinden almayı başardı. Bu olay karşısında küçük düşmüş olan Hızır Reis, 1536’da güçlü bir donanmayla yeniden Akdeniz’e açıldı ve Ege Denizi’nde yer alan Venedik adalarını ele geçirdi ve bu topraklar Osmanlı İmparatorluğu himayesine geçti.
Osmanlı İmparatorluğunun kaptan-ı derya ile beraber Akdeniz’deki gücünün artmasının ardından, Ceneviz, Venedik, İspanya, Malta, Portekiz ve Papalık gemilerinden oluşan büyük bir haçlı ordusu kuruldu. Bu donanmanın başına ise, yaptığı seferlerle ünü nam salmış Andrea Doria getirildi.
Preveze Deniz Savaşı
Tarihin en büyük deniz muharebelerinden birisi olan Preveze Deniz Savaşı, 1538 yılında Osmanlı donanması ve Haçlı donanmasının Arta Körfezinde karşılaşmasıyla büyük bir buhran yarattı. Haçlı donanmasına ait 600’den fazla gemi ve 60 binden fazla asker karşısında Barbaros Hayreddin Paşa komutasında 122 kadırga ve 20 bin asker bulunuyordu. Tarihte daha önce hiç görülmemiş, toplamı 80 bin kişiyi bulan Preveze Deniz Savaşı’nda haçlı donanması 128 gemisini kaybetmiştir. Onlarca gemi Osmanlı denizciler tarafından ele geçirilmiş olup, Barbaros Hayreddin Paşa hiçbir gemisini kaybetmemiştir. Tarih kitaplarına konu olan bu büyük deniz savaşının ardından Osmanlı Devleti büyük bir zafer kazanmış ve Akdeniz’deki egemenliğini devam ettirmiştir.
Ölmeden önce son çıkarması olan “Nice Kuşatması”nı gerçekleştiren Hayreddin Paşa, 4 Temmuz 1546 İstanbul’da öldü.
Günümüzdeki Etkileri
Barbaros Hayreddin Paşa anısına 1941 ve 1943 yılları arasında dikilen “Barbaros Anıtı” İstanbul’un Beşiktaş semtinde bulunmaktadır. Ünlü heykelciler Zühtü Müridoğlu ve Ali Hadi Bara tarafından yapılan bu anıt, Yahya Kemal Beyatlı’nın şu dizeleriyle süslenmiştir:
Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!
Adalar’dan mı? Tunus’dan mı, Cezayir’den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?
Yahya Kemal Beyatlı
Yer Aldığı Savaşlar
69 yıllık bir yaşam sürmüş olan Barbaros Hayreddin Paşa, bu süre zarfından birçok savaşta boy gösterdi. İşte, Hayreddin Paşa’nın yer aldığı savaşların kronolojik listesi:
1512: Bicâye Kuşatması
1513: Cicelli’nin Ele Geçirilmesi
1515: Bicâye’nin Ele Geçirilmesi
1516: Cezayir’in ele geçirilmesi
1516: Cezayir Saldırısı
1518: Tilimsan’ın Fethi
1519: Cezayir Saldırısı
1520: Şersel’in Fethi
1520: Collo Limanının Alınması
1520: Annaba ve Konstantin’in Fethi
1525: Cezayir’in Yeniden Fethi
1529: Cezayir Adası’nın Fethi
1534: İtalyan Kasabalarına Yapılan Saldırılar
1534: Tunus’un Fethi
1535: Maó’nun Yağmalanması
1537: Korfu Kuşatması
1537: Osmanlı-Venedik Savaşı
1538: Ege Adalarının Fethi
1538: Preveze Deniz Muharebesi
1543: Nice Kuşatması
1544: Lipari’nin Yağmalanması