- Gize Piramidi
- Babil’in Asma Bahçeleri
- Olympia’daki Zeus Heykeli
- Efes’teki Artemis Tapınağı
- Halikarnas Mozolesi
- Rodos Heykeli
- İskenderiye Feneri
Gize Piramidi

Mısır’ın başkenti olan Kahire’de Gize semti olarak adlandırılan bir bölge vardır. Bu bölge içerisinde 3 adet devasa piramit mevcuttur. Bu piramitlerin adları sırasıyla Keops piramidi, Kefren piramidi ve Mikernios piramididir. Bu devasa piramitlerden yalnızca Keops olarak adlandırılan piramit, Dünyanın yedi harikası listesine girmiştir.
Keops Piramidinin inşası dördüncü hanedandan olan Mısır firavunu Khufu tarafından emredilmiştir. Piramidin yapılma amacı, zamanın kralının kendisine özel bir taht ve kabristan benzeri özel bir yer sahibi olmak istemesiydi.
Yukarıdaki paragrafa bağlı olarak bu tür piramitlerin yapım amacı çoğunlukla ‘’platform-mastaba’’ kültürü ile Kraliyet için bir mekân inşasıdır. 7 harikadan biri olan ve Gize Piramitlerinden olan Keops Pramit’i de kraliyet için bir mezarlık haline gelmiş bir yapıdır.
Babil’in Asma Bahçeleri

Helen kültürü tarafınca listelenmiş Dünyanın yedi harikasından bir diğeri Babil’in Asma Bahçeleridir. Bu bahçeler, yapıldığı dönem dikkate alınarak düşünüldüğünde birer mühendislik harikası olarak tanımlanmaktadırlar. İçerilerinde asmalar, çalılar, çeşitli ağaçlar bulunmaktadır. İnşası, çamur tuğlalar ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Irak Babil eyaletinde yer alan ve Hille civarında olan antik Babil şehri içerisinde yer aldığı söylenmektedir.
Rivayetlere göre bu harikanın yapılmasının amacı bir özlemin giderilmek istenilmesidir. O zamanın yeni Kralı olan 2. Nebukadnezar (MÖ 605 – 562), eşinin yeşil tepeli ve güzel vadileri olan memleketini çok özlediğini görür. Eşinin bu özlemini gidermek için ona memleketini hatırlatacak bir şey yapmak ister. Ardından eşinin memleketine benzer olacak şekilde asma bahçeleri sarayın hemen yanı inşa ettirir. Böylece eşinin özlemine bir çare bulmuş olur.
Bu rivayet, rahip Berossus tarafınca doğrulanmış ve ardından diğer kişilerce günümüze kadar gelmiş bir rivayettir.
Diğer yandan, Babil metinlerine bakıldığında şaşırtıcı bir şekilde bu bahçelerden bahseden bir metin bulunmamıştır ve kesin bir arkeolojik kanıt da mevut değildir. Bu konuya bir açıklama getirmek için 3 görüş ileri sürülmüştür.
Birinci görüş: Bu bilgilerin tamamıyla mitsel olduğu ve Roma – Yunan yazılarında yer alan birkaç tasvirden yola çıkılarak romantik bahçe idealinin göstergesi olduğu görüşü.
İkinci görüş: Bahçelerin yukarıda belirtilen konumda yer aldığı fakat ilerleyen yüzyıllarda ise yok oldukları görüşü.
Üçüncü görüş: Asur krallarından Sanherib tarafınca başkent Ninova’da Musul şehri civarlarında ve Dicle Nehri üzerinde inşasının yapıldığı belgelerce desteklenmiş bir bahçeyi belirttiği görüşü.
Olympia’daki Zeus Heykeli

Zeus heykeli olarak adlandırılan bu heykel, 456 (MÖ) yılında Fidias tarafından Olimpos Dağı’na inşası yapılmış bir heykeldir. Heykel, o zamanlarda tanrı olarak nitelendirilen Zeus’un oturur haldeki bir pozisyonu göstermektedir. Fidias’ın bu heykeli yaklaşık olarak 438 – 430 yılları arasında tamamladığı ve 13 metre olarak yaptığı bilinmektedir. Bu devasa heykel de Dünyanın yedi harikası listesinde yerini almıştır.
Heykel, altın ve fildişinden meydana getirilmiştir. Heykelin tahtı ise yine altın, diğer değerli taşlar, fildişi ve abanoz ağacından yapılmıştır. Heykel, Zeus tapınağı içerisinde oturur vaziyette yer almaktadır.
Efes’teki Artemis Tapınağı

Artemis Tapınağı, MÖ 550’lerde Tanrıça Artemis için Efes’te inşa edilmiş ve aynı zamanda da Diana Tapınağı olarak da bilinmektedir. Yapı malzemesi olarak tümüyle mermerden oluşmaktadır. Dünyanın harikalar listesinde yer alan bu yapıdan günümüze sadece bir iki mermer parçası ulaşmıştır. Konum alarak Türkiye’de İzmir şehrinin Selçuk bölgesinde yer almaktadır.
Tapınağın yapım projesi, bilinene göre yaklaşık 120 seneye denk gelmektedir ve Lidya Kralı Krosis ile bu proje başlatılmıştır.
Halikarnas Mozolesi

Diğer bir adıyla Mausoleion olarak da bilinen Halikarnas Mozolesi, zamanın kralı Mausolos için eşi ve kardeşi tarafınca Halikarnassos bölgesinde yaptırılmıştır. Mimari olarak piramit şeklinde bir çatıya sahip olması ile Mısır mimarisini, kolonları nedeni ile de Yunan mimarisini andırmaktadır.
Dünyanın yedi harikasından biri olmaya hak kazanan büyük ebatlara sahip bir mezardır. Bu önem ve özelliklerden dolayı aynı özelliklere sahip olan yapıların tümüne ‘’mozele’’ denilmiştir.
Günümüzde mozole alanı, bir açık hava müzesi olacak şekilde yapılandırılmıştır. İçerisine girilmesi ile sağ tarafta Bodrum tipini andıran bir ev yer almaktadır. Sol tarafta kalan uzunca yapıda ise çeşitli kabartmalar, maketler ve bazı özel çizimler ile birkaç mimarı parçalar sergilenmektedir.
Rodos Heykeli

Antik zamanın bir diğer dünya harikası ise Rodos Heykeli’dir. Bu heykel, Eski zamanda Rodos Adası’nda yer alan Rodos kenti limanının hemen girişinde yer alan ve Güneş Tanrısı olarak bilinen Helios’a ait bir heykeldir.
Büyük İskender’in askerlerinden olan Makedonyalı Antigonitler, Rodos’a savaş açmışlar ve yaklaşık 1 yıl süren bir kuşatma gerçekleştirmişler. Kuşatmanın ardından bir barış sağlayarak kuşatmadan kurtulan Rodos halkı, tanrı olarak inandıkları Helios’un heykelini yapmak istemişlerdir. Bu neden ile bir heykeltıraş olan Lindoslu Haris, yaklaşık olarak 32 metre yüksekliğine ulaşan, yapı malzemesi tunç olarak seçilmiş bir heykeli inşa etmeye başlamıştır. Heykelin inşası tam olarak 12 yıl sürmüştür.
Bazı söylentilere göre heykel o kadar büyükmüş ki şehrin girişine yaklaşan gemiler heykelin iki bacağı arasından geçerlermiş. Ancak bazı tarihçiler o zamanın teknolojisine ve imkanlarına bakınca böyle bir şeyin olmadığını ileri sürmektedirler. İlerleyen zamanda ise bir deprem nedeni ile heykel yıkılmıştır.
Günümüzde ise heykelin o zamanlar da ki şekli, yapılmış olan çizimler ve rivayetlerin değerlendirilmesi ile hayal edilebilmektedir. Ek olarak New York da yer alan Özgürlük heykelinin de bu bilgiler ışığında inşa edildiği bilinmektedir.
İskenderiye Feneri

Dünya harikalarının bir diğeri olan ve tarihte inşa edilen deniz fenerlerinin en yüksek olanı olarak bilenen Dünya harikası, İskenderiye Feneri’dir. Bu fener zamanında Mısır’da yer alan İskenderiye kenti içerisinde inşa edilmiş lakin günümüze kadar gelememiştir. Bilgilere göre inşası yaklaşık olarak 40 yıl sürmüştür. Konumu tam olarak İskenderiye Limanı’nın karşısındaki Pharos Adası’dır.
Dünya harikası olan bu feneri üç kısım olarak Knidoslu Sostratus inşa etmiştir. Kaidesi de dahil edilir ise neredeyse 135 metre civarında bir fener olarak inşa edilmiştir.
Yapısında beyaz mermer bulunmaktaydı. Bilgilere göre fenerin tepesinde bulunan tunç ayna yaklaşık 70 km uzaklıktan görülebilmekteydi. Bu ayna ile fener, limana girecek olan gemilere rehberlik etmekteydi. Fenerin alt kısmı, dikdörtgen biçiminde olup 55 metre yüksekliğinde idi. Orta kısım ise bir silindir şeklinde fenerin yukarı kısmına uzanan bir rampa biçiminde ve yaklaşık 27 metre yüksekliğe sahipti. Üst kısmı ise yine orta kısmına benzer olarak silindir biçimindeydi ve bir alev için bir odası da var idi. Ayrıca Yedi harika içerisinde gündelik yaşama hizmet için inşa edilmiş tek harikadır.
Kısacası yukarıda belirtilen ‘’Dünyanın Yedi Harikası’’ listesinde yer alan yapıtların çoğu günümüze ulaşamamış ya da yapıtların tamamına oranla çok çok küçük parçaları günümüze ulaşmıştır. Bu parçalar ile yapıtların tamamına karşı tahminler yapılarak harikaların genel resimleri tahmin edilmektedir. Ya da arkeolojik şekilde bir tahmin oluşturulmaktadır. Ek olarak günümüze kadar ulaşmış olan rivayetlerin değerlendirilip kanıtlar ile desteklenmesi ile yapıtların şekli ve amaçları gibi bilgiler ileri sürülmektedir. Bu neden ile elimizde olan bilgilerin ne denli doğru olduğu net bir şekilde ifade etmek çok kolay değildir. Ancak genel olarak uzmanların araştırmaları sonucu eldi edilen harikaların hakkındaki bilgiler yukarıda anlatılmıştır.