Oyun Kuramı Nedir?
Oyun deyince aklımıza ilk olarak kuralı olan eğlence gelir ama satranç, poker, futbol gibi oyunların ortak noktası kuralı, benzersiz stratejik yapıları ve sonuçları olmasıdır. Bu kurallar oyunlarda da farkı göstermektedir. Temel ortak nokta, sonuçların ve içerdikleri değerlerin yalnızca bir karar vericinin, eylem ‘in verdiği kararlara bağlı olmamasıdır. Bir oyuncunun kararı, diğer oyuncuların veya oyuncuların iradelerine bağlı şekilde değişebilir. Buna karar etkileşimi veya etkileşimli karar verme de denir. Eylemleri diğer oyuncuların durumunu etkilemeyen karar vericiler, oyuncu olarak kabul edilmez.
Stratejik yapılar, alınan bazı kuralların veya yapılan eylemlerin daha iyi veya daha kötü sonuçları olduğu gerçeğiyle ilgilidir. Oyun teorisi, bu etkileşimleri ve süreçleri matematiksel anlamda inceler. Kural, net sonuçlar ve etkileşim oyunun üç ana belirleyicisidir. Uluslararası ilişkilerde birçok stratejik etkileşim vardır. Örneğin, hükümetler askeri meseleler, uluslararası çevre ve ticaretle ilgili kararlar alır ve diğer hükümetlerin bu konularda yapıp yapamayacağı seçimleri dikkate alır. Bu nedenle, karar verme etkileşimleri küresel bir boyuta ulaşabilir. Hükümetler nadiren başkalarının tepkisini tahmin etmeden hareket eder. Aynı zamanda oyun gibi görünmeyen ilişkiler de bu ortak unsurlara sahiptir ve bazen oyun olarak kabul edilir. Oyun müzakere, savaş, caydırıcılık ve bir anlaşmaya varmak için işbirliğidir.
Bu teorinin kurucuları 20. yüzyıl matematikçi dehası von Neumann ve ekonomist Morgenstern’dir. American Mathematical Society Proceedings of the American Mathematical Society, oyun teorisi üzerine önemli bir kitap olan Theory of Games and Economic Behavior üzerine 19 ‘te yayınlanan ‘ü yazıyor. Bu değerlendirmeler artık büyük ölçüde doğru bir tahmin gibi görünüyor. Bugün oyun teorisi, ekonomi, siyaset bilimi, sosyoloji, sosyal psikoloji, uluslararası ilişkiler, biyoloji ve bilgisayar dâhil olmak üzere çok çeşitli sosyal bilimlerde kullanılmaktadır.
Oyun teorisinin uygulanması, oyun teorisinin temeli ile açıklanan etkileşimler arasındaki ilişkiyi kurmak anlamına gelir. Bu temel unsurlar, oyuncular, araçların rasyonelliği, strateji, etkileşim, bu sonuçlarda oyuncu tercihlerinin sırası ve dengesidir. Soyut oyun teorisi, tercih sıralamalarını veri olarak analiz eder, ancak bu sıralamaların nasıl oluşturulduğu veya çıkarıldığı teorinin kapsamı dışındadır. Oyun teorisi uygulamalarında, uluslararası ilişkiler teorisi tercih sıralamalarının savunulmasında önemli bir rol oynamaktadır. Temel olarak sorgulamalar ve bunlara dayalı kararlar arasında tutarlılık anlamına gelen araçsal rasyonellik ise oyun teorisine getirilen eleştiriler ve yanılgılar arasında ilk sırada yer alıyor. Oyuncular ve stratejiler sabit kalsa bile, etkileşim sonuçlarındaki farklı tercih sırası farklı oyunlara yol açar. Oyun teorisi ile uluslararası ilişkiler teorisinin kesiştiği noktada bu temel unsurların ortaya çıkarılması, uluslararası ilişkilerin oyun-kuramsal analizinin temelidir.
Uluslararası İlişkilerde Oyun Kuramının Kullanılmasının Sebepleri Nelerdir?
Uluslararası ilişkilerde oyun teorisi analizi, gözlemlediğimiz sorunlara ve ortaya koyduğumuz sorunlara açıklama getirme ihtiyacından doğar. Uluslararası değişimler şüphesiz karmaşık ve karmaşıktır. Ama önemli olan tüm bu detayların ortaya çıkmış olması. Uluslararası Soruların ve Sorunların Ayrıntılı Açıklaması, sorulara otomatik olarak yanıt vermez. Örneğin, bir müzakerenin ayrıntılı bir açıklaması anlaşılmayabilir, ancak anlaşılmasının çok zor olduğunu gösterebilir. Ancak bu müzakereyi, onu düşündüren ana değişkenler ve ilişkilerle uğraşan ve detayları analizin dışında bırakan bir oyun olarak kabul edersek, bu müzakerenin altında yatan bir açıklama yapmamızı sağlayan model budur. Bir model sadece açıklamalar oluşturmak için bir araçtır. Çok fazla karmaşıklık, modelin açıklama gücünü azaltır. Elbette, ayrıntılar bilim insanından bilim insanına değişir, bu nedenle etkileşimlerini incelemekle ilgilenenler, ilgilendikleri ayrıntıları da inceleyebilirler. Teori, model ajansı için hangi kilit faktörlerin seçilmesi gerektiğini ve hangi detayların analizden çıkarılması gerektiğini belirtir.
Dolayısıyla bir oyun teorisi yaklaşımı, uluslararası ilişkilerdeki stratejik unsurları daha iyi anlamamıza ve karşılıklı etkileşme modelleri kurmamıza yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki oyun teorisi bir araçtır. Oyun teorisi tek başına uluslararası sorunları açıklayamaz ve uygulanması gerekir. Aksi takdirde, oyun teorisi bir dizi teorem ve kanıt olarak kalır. Karmaşık uluslararası ilişkiler, modellerle basitleştirilir ve analiz edilmemiş ayrıntılarla ilgili soruları yanıtlayamaz. Temel olarak sadeleştirme, ne yaptığımızı tam olarak anlamadığımızı göstermemizi sağlar. Bunun nedeni, modelin bazı varsayımlar yapması ve analizde kullanılan tüm terimleri hesaba katması gerektiğidir.
Modeller genellikle neyin nereye bağlı olduğunu belgeler. Bu bağlantıları da doğrulamakla yükümlüdürler. Oyun Teorisi Modeli ‘ün matematiksel yapısı, düşüncemizin tutarlı olmasını ve mantıksal tutarlılığa ulaşılmasını sağlar. Biçimlendirme, bizi argümanlarımız hakkında net olmaya zorlar ve herkesin sonuçlarımızın hangi varsayımlardan çıkarıldığını görmesini sağlar. Oyun teorisi modellerinin en büyük avantajlarından biri, fikirleri iletmenin şeffaf bir yolunu sağlamasıdır. Oyun teorisi modellerini oluşturmak ve analiz etmek, stratejik sezgiden hangi sonuçların çıkarılabileceğini ve bu sonuçların gözlemle doğrulanıp doğrulanmadığını anlamamıza yardımcı olur. Uluslararası ilişkiler konularında sahip olduğumuz stratejik fikirler, yeni stratejik perspektifler öneren oyun teorisi açısından formüle edilebilir. Oyun teorisi analizimiz, bu tür modeller kullanılmadan daha önce önerilen açıklamalarla aynı fikirdeyse, bu açıklamanın oyun-teorik bir kanıtı olabilir veya tamamen gözlemsel araştırma için teorik destek sağlayabilir.
Mahkûmun İkilemi Oyun Teorisi
Bu teori sosyal bilimlerin en sık kullandığı teoridir. İlk olarak Rand çalışanları tarafından kurulmuştur. Kurucuları Merril Flood, Melvin Dresherdir. Daha sonra Albert William Tucker, modeline tutukluluğun sonuçlarını ekledi ve buna Mahkûmun İkilemi adını verdi. Tutsak İkilemi yani Mahkûmun İkilemi şu şekilde açıklanmaktadır. Soruşturma kapsamında güvenlik güçleri tarafından 2 zanlı gözaltına alındı. Polis onları tutuklamak için yeterli delile sahip olmadığı için her iki zanlıyı da ayrı koğuşlara kapatarak uzlaşma teklif ediyor, diğeri sessiz kalıyor, tanık serbest bırakılıyor ve susmayı seçen taraf 10 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Her ikisi de birbirlerinin aleyhine tanıklık etmez ve sessiz kalırsa, her ikisi de birer yıl, birbirlerinin aleyhine tanıklık ederlerse her iki sanık da beşer yıl hapis cezasına çarptırılır.
Bu bağlamda, her iki zanlı da ifade vermeye veya sessiz kalmaya karar vermelidir. Soruşturma bitene kadar hiçbir şüpheliye diğerinin kararını öğrenme şansı verilmeyecek. Ayrı odalarda tutulan iki zanlının birbirleriyle iletişim kurma imkânı yoktur. Bu nedenle rakibinin kararından haberi olmayan bir oyuncu, rakibi aleyhine sessiz kalarak tanıklık etmeyecek ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılabilecektir. Karşı tarafta ki suçlu ise diğerinin aleyhine tanıklık ederek beş yıllık kısa bir hapis cezasını veya salıverilmeyi kabul eder. Burada oyuncular kayıpları en aza indirmeyi amaçlar. Karşı tarafın da aynı koşullar altında makul olarak tanıklık etmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla her iki tarafın da iyi niyetten ziyade akılcı davranma ve birbirleriyle temasa geçmeme kararı aslında daha az çektikleri hapis cezalarının artmasına neden oluyor.
Her iki oyuncunun yani tutsağın da kısa hapis cezalarını uzun hapis cezalarına tercih ettiğini ve hiçbir oyuncunun diğerine daha kısa hapis cezasından fayda sağlamadığını varsayarsak, mahkûmun ikilemi değişken değerli oyunlar alanına giriyor. Oyun teorisinde olduğu gibi, oyuncunun bu oyunda tek amacı, diğer oyunculardan bağımsız olarak kendi kazancını maksimize etmektir kısaca herkesin kendisinden daha fazla ceza almasını istemesidir.