Hazar Kağanlığı Tarihi-Hazarlar nasıl yıkıldı?
  1. Anasayfa
  2. Tarih

Hazar Kağanlığı Tarihi-Hazarlar nasıl yıkıldı?

0

Hazarlar’ın ortaya çıkışı Göktürk Kağanlığı’nın yıkılışı ile gerçekleşmiştir. 627 yılında Göktürk Kağanı Tong Yabgu’nun Sasaniler üzerine yaptığı Kafkasya seferi sonucunda bölgeyi hakimiyeti altına almasıyla Hazar Kağanlığı’nın temellerinin atıldığı düşüncesi oldukça güçlüdür. 627 yılındaki seferde Bizans İmparatoru Herakleios ile Tiflis’i almaya çalışmışlarsa da Göktürk – Bizans ittifakı başarısız olmuştur. Göktürkler’in ikinci seferi 629 yılında Tong Yabgu’nun oğlu Şad tarafından gerçekleştirildi. Tiflis önlerinde beliren Şad ve ordusu bu sefer başarılı oldu. Tiflis’i düşmesinin ardından Şad, seferine devam etti ve Albanya’da Göktürk hakimiyeti güçlendi. Albanya’nın ardından Ermenistan üzerine de sefere çıkan Şad, bu bölgeleri de hakimiyeti altına aldı. Ardından Göktürk Kağanlığı’nı iç karışıklıklar baş gösterdi ve Şad ordusunu kuzeye çekmek zorunda kaldı. Şad’a bu çekilişten sonra ne olduğu bilinmemektedir. Sasani ordusu Göktürkler’in çekildiği bölgeye ulaştıklarını geriye Göktürkler’e dair hiçbir şey kalmamıştı.

Şad’ın bu çekilişinde yıllar sonra 642 yılında Kafkasya’da güneyden gelen bir tehlike ortaya çıktı. Yeni dinin fanatizmi ile güçlerine güç katan Araplar kuzeye doğru sefere çıkmışlardı. Bukayr bin Abdullah, 641 yılında Azerbaycan bölgesinde Sasaniler’e bozguna uğrattı. Araplar bu seferler Derbent’e kadar ilerlemeyi başardılar. Halife Ömer, ordunun daha kuzeye ilerlemesini ve Türkler’e karşı sefere çıkılmasını emretti. Bunun üzerine Arap ordusu Derbent’in de ötesine geçti ve Belencer’e kadar ilerledi fakat herhangi bir savaş yaşanmadan Derbent’e geri döndü.

653 yılında bu sefer Halife Osman’ın emriyle Arap ordusu tekrar kuzeye ilerleyerek Belencer’e kuşatma altına aldı. Belencer kalesi direnirken başında Hazar Kağanı’nın bulunduğu bir ordu Araplar’a kentin dışından bir saldırı gerçekleştirdi ve Araplar’ın bozguna uğramasıyla Belencer kurtarılmış oldu. Saldırının anı gerçekleşmesi Araplar’ın direnmek için bir güç gösterememesine sebep oldu. Araplar’ın yenilmesiyle Kafkasya’da Hazarlar’ın karşısında durabilecek büyük bir güç kalmamıştı. Bunun üzerine Hazarlar güneye doğru ilerleyerek Albanya’yı hakimiyeti altına aldılar.

Hazarlar’ın ortaya çıkışı ile Göktürk Kağanlığı’nı bölgeden çekilişi arasında yaklaşık 30 yıllık bir süre vardır. 650’li yıllarla birlikte kaynaklarda Hazar Kağanlığı’ndan an söz edilmeye başlanmıştır. Bu durum Şad’ın Kafkasya’da tamamen geri çekilmemiş olduğunu ya da bir akrabasının bölgede kalmış olabileceği sorusunu doğurmaktadır. Özellikle Arap kaynakları göstermektedir ki Hazar Kağanlığı’nda kullanılan ünvanlar Göktürkler’e ile fazlaca benzerlik gösteriyor. Hazarlar’ın Göktürk hanedanı tarafından kurulmuş olması muhtemel görünmektedir. 653 yılındaki savaşta Araplar’a saldıran hükümdar Derbendname’de “Çin Kağanı” olarak geçmektedir. 640’lı yıllarda bölgede Türkler’in varlık gösterdiği Araplar tarafından bilinmekte birlikte 653 yılında ilk defa Kağan ünvanlı bir idareciden söz edilmiştir.

Hazarlar 7. Yüzyılın ikinci yarısında Bulgar Hanlığı içerisindeki karışıklıkları bir avantaj olarak kullanmış ve Bulgar Hanlığı’nı hakimiyetleri altına almışlardı. Böylece Karadeniz’e ulaşarak Hazar Kağanlığı, ticari gücünü arttırmış oluyordu.

683 yılında Hazarlar, Araplar’ın hakimiyetindeki Derbent’i ele geçirdiler. Ardından Albanya’ya ilerlediler ancak Albanya’yı hakimiyet altına almadılar. Araplar, Hazarlar’ın çekilmesinin ardından bölgeye girdiler ve 692 yılında Sulısaray’da Bizans ordusunu bozguna uğrattılar. Araplar aynı yıl Derbend’i Hazarlar’dan aldılar. Hazarlar buna rağmen Araplar’a karşı saldırıya geçmemiştir. Ardından da Çor’u ele geçirmeleri bölgenin neredeyse tümüne hakim olmalarını sağlamıştır.

8. yüzyılın hemen başlarında Bizans’ta iç karışıklıklar baş göstermekteydi. II. Justinianus, Kerson’a sürülmüştü ve burada tahtı ele geçirmek için planlar yapıyordu. Ardından Doros’a sığınan Justinianus, Hazarlar’dan yardım istemekten de çekinmedi ve Hazar Kağanı ile yakın ilişki kurdu. Hazar Kağanının kız kardeşi ile evlendi ve kağan ile olan bağını güçlendirdi. Kağanın kız kardeşinin adı Theodora oldu ve hristiyanlığı kabul etti. Justinianus ve Theodora, Phanagoria kentine yerleştiler. Ardından Bulgar Hanı ile de ilişki kuran Justinianus kızlarından birini han ile evlendirdi. Bulgar ordusunun da desteğiyle Justinianus, Constantinopolis’e yürüdü ve tahtı yeniden ele geçirerek imparator oldu.

Bu sırada Kırım’daki Kerson şehri Bizans hakimiyetini kabul etmeyerek isyan etti. Bizans ordusuna karşı Hazarlar, Kerson’a destek verdi ve yapılan savaşı kazandı. Justinianus tekrar tahtı bırakmak zorunda kaldı.

Bizans sorununun çözümü ile Hazarlar dikkatlerini tekrar Araplar’a yöneltti. Araplar, 702 yılında Derbend’i geçerek kuzeye doğru ilerlediler. 706-709 yılları arasında sürekli çatışmalar yaşandı ve Araplar, Albanya ve Derbend’e tekrar tekrar seferler düzenlediler. 711 yılına kadar saldırılar devam etti ve 711 yılında Bizans sorununun çözülmesiyle Hazarlar dikkatlerini güneye çevirdi. Derbend’i ve Albanya’yı tekrar ele geçirdiler. 713-714 yıllarında Mesleme ibm Abdülmelik, üç bin kişilik bit orduyla Derbend’i tekrar ele geçirdi ve kuzeye doğru ilerlemeye devam etti fakat yolu Tarku kenti civarına Hazar Kağanının ordusu tarafından kesildi. İki taraf ta birbirine saldırmadı en sonunda Arap ordusu geri çekildi. Hazar ordusu Arap ordusunu Gürcistan’a kadar takip etti.

Ağustos 722’de Arap komutanı Cerrah, Ermenistan valiliğine atandı. Yirmi beş bin kişilik bir orduyla Kafkasya’ya gelen Cerrah hemen Hazarlar üzerine sefere çıktı. Bunun üzerine Hazar ordusu Derbend’e çekildi ve savunmaya geçti. Arap ordusu Derbend’e gelince Hazarlar daha da kuzeye çekilmeye başladı. Cerrah da daha kuzeye ilerleyerek sebebini sürdürdü. Bu sırada başında Hazar kağanının oğlu Barsbek’in bulunduğu kırk bin kişilik bir ordu Araplar’a saldırmaya hazırlanıyordu. İki ordu arasında geçen savaşta kazanan taraf Araplar oldu ve önleri tamamen açıldı. Belencer’e kadar ilerleyen Arap ordusu bu şehri kuşattı ve ele geçirdi. İlerlemeye devam ederken Hazarlar’ın kalabalık bir ordu hazırlamaya başladığı haberleri gelmesi üzerine Cerrah, ordusunu Şeki kentine çekti.

724 yılında Hazarlar kalabalık bir ordu hazırlayarak Derbend’i aştı fakat Cerrah’ın ordusu tekrar ilerledi ve sadece Derbend değil Kafkasya’daki diğer geçit olan Daryal geçidini de hakimiyeti altına aldı.

Ardından Araplar siyasi karışıklık yaşadı ve Cerrah’ın yerine Mesleme ibn Abdülmelik atandı. Hazarların saldırılar tekrar başladı ve 728 yılında Azerbaycan’a kadar ilerlediler. Kafkasya’da bir kaos ortamı hakim olmaya başladı. Mesleme’nin başarısızlığı üzerine Cerrah tekrar eski konumuna döndü.

Cerrah bıraktığından çok daha kötü bir durumda bölgeye tekrar atanmıştı. Eski politikasını izledi ve kuzeye doğru saldırılarına tekrar başladı. 730 yılında Erdebil’de iki ordu çarpıştı ve bu kanlı ve uzun savaşta zafer Hazarlar’ın oldu. Aynı savaşta Cerrah öldü. Ardından Erdebil’i kuşatan Hazar ordusu şehri kontrolüne aldı. Bu zaferin ardından Hazar ordusunun önü açılmıştı ve Musul’a kadar ilerlemeyi başardılar. Bir çok bölgeyi yağmaladılar. Halifeliğin kalbine kadar inen Hazar ordusu İslam Devleti’nde büyük bir korku yarattı.

Said b. Amr’ın başında bulunduğu bir Arap ordusu Hazarlar’a karşı harekata geçti ve Hazarları püskürtmeyi başardı. Bu harekat sonucunda Hazarlar tekrar Arap topraklarının dışına atıldı. Said b. Amr, Barsbek ile yaptığı savaşı kazanmıştı ve bu sebeple Hazar ordusu büyük hasar almıştı. Tekrar bölgeye vali olarak Mesleme atandı. Mesleme tekrar kuzeye bir sefere çıktı fakat Hazarlar tarafından durduruldu. Bunun üzerine bölgeye Mervan ibn Muhammed atandı.  Mervan’ın atanmasıyla Hazarlar için çok zorlu bir dönem de başlamış oluyordu.

Mervan’ın gelmesiyle bölgede güçler büyük ölçüde dengelendi. Mervan, halifeye bir rapor gönderdi ve raporda Hazarlar’ın güçlü bir istihbarata sahip olduğundan bahsetti. Aynı zamanda ordusuna destek istedi. Halife, Mervan’ın emrine fazla sayıda asker verdi ve Mervan 737 yılında Hazarlar üzerine sefere çıktı. Bu sefer o kadar başarılı oldu ki Hazarlar’ın direnmeye gücü kalmadı ve geri çekilebildikleri kadar geri çekildiler. En sonunda Mervan barış yapmak için Hazarlar’ın müslüman olmasını istedi.

Mervan’ın o kadar ilerleyip güç kazanmasına rağmen kazanımının olmaması gariptir. Sadece Hazarlar’ın müslüman olmasını istemesinin sebebi emrindeki ordunun geçici olması ve Hazar ordu gittikten sonra Hazar saldırısı olursa direnemeyecek olması olabilir. Ya da Halifelik, Kafkasya sınırlarını güvene almak istemiş olabilir. Hazarlar müslüman olmayı kabul etti ve Mervan ordusunu geri çekti.

Paylaş

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir