Merkantilizm nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?
  1. Anasayfa
  2. Tarih

Merkantilizm nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?

0

Merkantilizm, 16. ve 17. yüzyıllarda Avrupa’da kullanılan ekonomik sistemin, yani kapitalist sistemden önce gelen ekonomik sistemin adıdır. Ticaret politikasının temel amacı, altın ve gümüş akışını artırmak ve altın ve gümüş akışını azaltmaktı. Amaç, dış ticarette kalıcı bir fazla vermek, yani ihracat kazançları ile ithalat maliyetleri arasında daima pozitif bir denge sağlamaktır. Çünkü insanlar, yalnızca sürekli dış ticaret fazlası veren ülkelerin askeri ve siyasi açıdan zengin ve güçlü olabileceğine inanıyor. Bu ekonomik sistemin temel yaklaşımı, altın ve gümüş gibi değerli malzemelere sahip olmanın çok önemli bir mal kaynağı olduğuna olan inancıdır. Çünkü o dönemlerde bozuk para olarak nitelendirilen paralar, altın ve gümüş gibi önemli maddelerden yapılıyor ve herkes tarafından bir “değişim aracı” olarak kabul ediliyor ve gerçek değerine göre değiş tokuş ediliyordu.

Merkantilizm nedir dendiğinde akla gelen ilk şey kapitalizmden önce gelen ekonomik sistem olduğudur. Ticaret anlayışına göre ihracatla milli güç artar ve bir ülkenin zenginliği ve huzuru sahip olduğu altın ve gümüş gibi değerli madenlerin miktarına bağlıdır. Bu nedenle her ülke ithal ettiğinden fazlasını ihraç etmeye çalışmalı ve böylece dış ticaret fazlası vererek kendisini zenginleştirmelidir. Merkantilizm, devletin ekonomiye müdahalesinin bu hedeflere ulaşmanın doğal hali olduğuna inanır ve yurtiçinde müdahale ve sanayi, yurtdışında korumacılık ile temsil edilen bir ekonomik felsefedir. Merkantilizmde kolonilere sahip olmak ve diğer ulusların rekabetinden kaçınmak için bu kolonileri kapatmak çok önemlidir. Çünkü bu koloniler ucuz hammadde kaynağı ve bu hammaddelerden yapılan pahalı ürünlerin pazarıydı.

Merkantilizm Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

 16. yüzyılda Batı Avrupa’da doğdu. Ticaretin amacı büyük bir ekonomik güce sahip olmaktır. Bu gaye doğrultusunda ihracatı maksimum, ithalatı minimum seviyeye indirmeyi amaçlamıştır. Merkantilizm bilinen ilk ekonomik akımdı. Bu ekole göre, ekonomik zenginliğin miktarı, devletin elindeki ticari değerle doğru orantılıdır. Merkantilizme göre, dünyadaki servetin sabit bir değeri vardır. Bu nedenle, başka bir ülke daha zengin olmak için daha fakir hale gelmelidir. Böylece ticari hareket dış ticarete ve sömürgeleştirmeye dayalıydı. Merkantilizme eleştiriler o zamanların felsefecileri tarafından yapılmıştır. Kabul gören bir akım olsa da kabul etmeyen felsefeciler de bulunmuştur.

Bu düşünce okulu Batı Avrupa’da bulunur ve ilk olarak Adam Smith tarafından kullanılmıştır. Merkantilizm, korumacı ve saldırgan bir devlet anlayışını teşvik eder. Aynı zamanda bu yön, hammadde ihracatını yasaklamaktadır. Ayrıca tarifeler uygulayarak ithalatı kısıtlar. Merkantilizm ekonomik bir teoridir.

Merkantilizm Savunucuları Kimlerdir?

1500 ile 1800 yılları arasında süren merkantilizm; Rönesans, Reforma ve coğrafi keşif sonrası Yeni Dünya’daki ekonomik hayatın bir yansımasıdır. Merkantilizm savunucuları Jean Baudin, Thomas Myers, Montaigne, Thomas Mun, Antonia Serra ve Jean-Baptiste Colbert’tir. Hales, onu takip eden Locke, Hume, Adam Smith ve John Stuart Mill gibi düşünürlere öncülük etti. Miktar teorisi de ilk olarak bu yüzyılda ortaya çıktı: Ulusların, şirketlerin ve bireylerin ekonomik gücü, değerli metal birikimleriyle ölçülüyordu. Merkantilizme göre devletin refahı sermaye miktarına bağlıdır. Zenginlik veya ekonomik sermaye, bir ülkenin sahip olduğu altın, gümüş veya ticari değer miktarıdır. Hisse senedi piyasalarının gelişmesi, dolaşımdaki para birimlerinin sayısının artmasını gerektirir. Tüm merkantilizm bu gerçeği kabul eder. Ancak altın ve gümüş tek başına yeterli değildir. Gümüş saflığını korumalıdır. Maden kampına gelince, ham haliyle para, yozlaşmış bir devlete baskın gelir.

Merkantilizme Yapılan Eleştiriler Nelerdir?

Dudly North, merkantilizmden liberalizme geçişi formüle eden ve yeni ve farklı fikirler öne sürerek liberal düşüncenin ilklerini kuran bilim adamlarından biriydi ve merkantilizmi tamamen reddederek liberalizme geçişi savundu. Aynı zamanda David Hume, iktisadın ayrı bir sosyal bilim olarak kabul edildiğini vurgulamıştır. Otomatik dengeleme mekanizması, tam serbest ticaret, dış serbest ticaret dengesi, altın ve gümüşten kaçınma, tavsiye notları, para, faiz, istihdam vb. kavramların derinlemesine analizi bu dönemde başlamıştır. James Stewart, devlet müdahalesi çağrısında bulunan “son merkantilist” olarak tarihe geçer.

Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir